google-site-verification=-iPaBmriEITCfnD8Xb8A5iOZOvXgmhGUPt7YHwcntlI
Niğde'de gazeteciliğin mihenk taşı, ilimiz gazeteciliğin efsane ismi Fuat Tuğrul'u tanıyor musunuz
Niğde'de gazeteciliğin mihenk taşı, ilimiz gazeteciliğin efsane ismi Fuat Tuğrul'u tanıyor musunuz? 91'lik çınar Tuğrul, 18 yaşında başladığı matbaacılık serüvenine gazeteci olarak noktayı koyduğu ana kadar hatıraları anlattı.
TUĞRUL, NİĞDE'NİN İLK GAZETESİNİ KURDU
1950 yılında babasının mesleğinden dolayı tayin olduğu Adana'da matbaacılık serüvenine ilk adımını atan Fuat Tuğrul, lise eğitimini Niğde'de tamamladı. Niğde Erkek Lisesinde fotoğrafçı çırağı olarak işe başlayan Fuat Tuğrul, 1954 yılı itibariyle kardeşleriyle birlikte ilimizde ilk matbaa ve gazeteciliğin de startını vermiş oldu. 6 bin lira borçla başladığı matbaacılık ve gazetecilikte yarım asrı deviren Tuğrul bugünlerde emekliliğinin tadını çıkarıyor. 91 yaşında sakin bir hayat yaşayan Tuğrul, diri hafızası ve akıcı konuşmasıyla uzun yıllar daha engin tecrübe ve bilgi birikimiyle yol gösterici olacağa benziyor.
Yıl 1954 “NİĞDE'NİN SESİ GAZETESİ”
Niğde'nin Sesi Gazetesi ile ilimize ilk gazeteyi kazandırmanın gururunu yaşanan 91'lik çınar Tuğrul, gençlik yıllarına dair şöyle konuştu: "Lise hayatımda ilk tozunu yuttuğum matbaacılıkla birlikte gazeteciliği de adım attım. Liseyi Niğde'de tamamlayıp, ilk olarak üç kardeş matbaa kurduk. Tabi matbaacılığın sonucu gazetecilikti. O dönemin parası ile 6 bin lira borçla 1954 yılında Niğde'de Niğde'nin Sesi Gazetesi'ni kurdum. Bor'da Bor'un Sesi Gazetesini kurdum. Bor'un Sesi Gazetesi Niğde'de basılıyordu ama Bor haberlerini içeriyordu. Niğde’nin Sesi Gazetesi Niğde’de ilk gazete olarak kurulmuştu o zaman, daha sonra tabi gazeteler çoğaldı. Tabi o dönem Aksaray ve Nevşehir de Niğde'ye bağlıydı. Ben de Niğde Gazeteciler Cemiyeti yönetimindeydim. O illerde çıkan gazeteleri de denetleme kurulunda görev aldım. 1954 yılından 1972 yılına kadar Niğde’de tek başıma gazetecilik yaptım."
"Ülkemizde 18 ilde olan ve resmi ilan alabilmek için gerek şart olan intertip matbaa makinesini Niğde'ye getirdim. O dönem Kayseri'de de o makine yoktu. Ortalama 10 kişi ile çalıştığımız matbaada uzun yıllar bu makinelerle kamuoyu hizmeti verdik. Önemli olaylarda ulusal ve dünya gündemine dair haberlerimiz de vardı. Posta yoluyla bizlere gelen bilgileri İhsan Evliyaoğlu seçer, Haber Müdürümüz Necati Göksel de haberlerini yazardı. Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Arif Acındı da genç bir muhabir olarak bizlere haber getirirdi. Hatta o dönem şimdiki Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer ile birlikte İsmail Özmel, Osman Üçel de köşe yazıları atardı."
“Gazeteyi o dönemin şartlarında çok zor hazırlardık. Gün bize yetmezdi. Sabahın ilk saatlerinde işe gider gece yarısı anca yetiştirebilirdik. Gazeteye fotoğraf basmak meşakkatli bir işti. Klişeleri Ankara’ya gönderiyorduk. Fotoğrafları o şekilde giriyorduk. Tümer Argın de ressamdı. Bizim gazetenin ismini o yapmıştı.”
“27 MAYIS İHTİLALİNDE TUTUKLANDIM”
27 Mayıs 1960 günü sabahında matbaa kapısında jandarmaları görünce darbe olduğunu öğrenen Tuğrul, dönemin Vali şoförünün iftirasıyla askeri gazinoda gözaltına alındı.
O günleri heyecanla anlatan Tuğrul: “27 Mayıs 1960’da ihtilal olduğunda o günün Niğde Valisi Enver Kazanoğlu ihtilalden birkaç gün önce bize: ‘Ben Konya’ya gideceğim. Konya’ya Başbakan Adnan Menderes geliyor. 100 adet baskı yapılması gerek.’ dedi. Bizim de getirdiğimiz makine saatte 5 bin baskı yapan bir makineydi. Vali bey bize özel idareden bir kağıt gönderdi 100 bin adet baskıyı yapmak için. Biz 27 Mayıs akşamından bir gün önce matbaada o baskıyı yaptık. Basarken vali bey de geldi. O gün çuvallarla hazırladık. Bildirileri 100 bin adet olacak şekilde hazırladık.
Naci Çerezci o günkü parti başkanıydı. Biz 27 Mayıs günü Parti Başkanı Naci Çerezci ve Niğde Valisi Enver Kazanoğlu ile Konya’ya mitinge gidecektik. İhtilalin olduğunu sabah matbaaya giderken öğrendik. Matbaaya giderken jandarmanın kapıda nöbet tuttuğunu gördüm. Bizim matbaaya girmemize izin vermediler. Vali beyin şoförü de jandarmaya; “Fuat Tuğrul, Tuğrul Matbaasında ‘İnönü Komünisttir’ beyannamesi bastırdı” demiş. Emniyetten jandarmadan gelip matbaamızı aradılar, baskılara baktılar. Bunun üzerine matbaada çalışanları beni dahil alıp askeri gazinoya götürdüler. Savcıya ifade verdim ifademde: ‘Evet ben bu bildiriyi bastım bana vali bey dedi’ dedim. Beyannamede de: ‘Burada duyup işittiklerini en az 10 kişiye anlat’ yazıyordu. Bunu söyleyen de o günkü Başbakan Adnan Menderes. Tabi bunda suç yok. Başka bir şeyler basmışsın, dediler ama bastığım bir şey yok. Merdanelere, basılan evraklara baktılar bir şey bulamadılar. 27 Mayıs günü askeri gazinoda öğleden sonraya kadar kaldım, bir suç unsuru olmadığı için bıraktılar. O günden sonra karar verdim dedim ki: ‘Artık ben bu Niğde’de matbaacılık yapmayayım Ankara’ya gideyim’. Ankara’dan bina satın aldım, sonra kısmet olmadı yine Niğde’ye geldim. Matbaacılığı bırakmadım ondan sonra da. Ama tabi böyle bir anımız oldu.”
“ELEKTRİK KESİLİNCE ELİMİZLE MATBAAYI ÇALIŞTIRDIK”
Gazetecilik mesleğine tutkuyla bağlı olduğunu belirten Tuğrul, 1957 yılı Haziran ayında Niğde’de yaşanan sel felaketinde elektriklerin kesildiğini ancak gazete basmaya devam ettiklerini dile getirdi.
“1957 yılı Haziran ayında Gümüşlerden sel gelmişti. O gün ben yine matbaacılıkla beraber gazetecilik yapıyordum. Elektrik santralleri kapandı. Biz yine gazeteyi çıkardık, elimizle matbaa makinesini çevirmek suretiyle gazeteyi saatlerce uğraştan sonra çıkardık. Çok zor ve meşakkatli zamanlardı. Gazeteye hiç ara vermedik”
“EMEKLİ OLDUKTAN SONRA MATBAA MAKİNEMİ ÜNİVERSİTEYE BAĞIŞLADIM”
Niğde'nin Sesi Gazetesi ile yaklaşık 30 yıl hizmet veren gazetenin göz nuru matbaaları devri bitince o dönem yeni açılan Niğde Üniversitesine bağışladığını belirten Tuğrul,
"Almanya'dan getirttiğim intertip matbaa makinemi uzun yıllar sonra artık emekli olunca o zaman yeni açılan ilimiz üniversitesine bağışladım. Üniversitemizin de bir matbaası olması gerekiyordu. Gazete koleksiyonlarımı da üniversiteye bağışladım. Niğde Üniversitesinin rektörü Ramazan bey bana bağışlarım için plaket takdim etti" dedi.
“SİYASETE HİÇ BULAŞMADIM”
Ülkemizin zorlu siyasi koşullarında gazetecilik yapan Fuat Tuğrul yaşamı boyunca hiç siyasete girmedi. Niğde’nin gelişimi için birçok konuda önderlik ettiğini belirten Tuğrul, Niğde’ye ilk imam hatip lisesinin açılmasında da etkin rol oynadı. Tuğrul açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı; “Geçmişte derneklerde faaliyetlerde bulundum, Niğde'de imam hatip lisesinin açılmasına önderlik yaptım. Niğde’mize yardımcı olma bakımından elimden geline yaptım. Siyasete hiç bulaşmadım. Kendi başıma bugünlere geldim.” Fuat Tuğrul şimdilerde Efendibey Mahallesinde bulunan dairesinde anılarıyla sakin bir hayat yaşıyor.